Mermer, kalker (CaCO3) ve dolomitik kalkerlerin (CaMg(CO3)2) hem ısı hem de basınç altında metamorfizmaya uğraması sonucu yeniden kristalleşmesi ile oluşan bir taş türüdür. Kalker, halk arasında kireç taşı olarak da bilinir, bu nedenle mermer, kireç taşının işlenmesi ile meydana gelen sert kayaç olarak da tanımlanabilir. Türkiye, oldukça yüksek oranlarda mermer rezervine sahip bir ülkedir. Türkiye'deki önemli mermer rezervleri; Afyon, Bilecik, Diyarbakır, Elazığ, Amasya ve Muğla gibi illerde bulunmaktadır. Mermerin kullanım alanı oldukça geniştir. İnşaat sektörü, süs eşyalarının yapımı, ev ve iş yerlerinde dekorasyon, heykel yapımı, taban döşemeleri, bina iç ve dış kaplamaları gibi birçok farklı alanda kullanılmaktadır. Mermerlerin kullanılacağı yere göre farklı çeşitleri bulunmaktadır.

Klasik mermer, tam kristalleşmiş taşların yapısını içerir. Renkleri genellikle beyaz ve açık gridir. İçeriğinde birden fazla yabancı madde bulunabilmektedir.

Travertenlerin yapısında %98 oranında kalsiyum karbonat ve düşük oranda magnezyum karbonat bulunur. Bunun yanı sıra az miktarda silika, feldspat, mika, demir oksit, organik maddeler, fluorin ve silis gibi maddeler de yer alır. Genellikle beyaz ve gri renktedirler, ancak yapısında bulunan yabancı maddeler sayesinde sarı, pembe, kırmızı ve siyah gibi renklerde de olabilirler. Traverten, mikroskop altında incelendiğinde kalsit kristallerinden oluştuğu gözlemlenmiştir. Traverten yüzeyine honlama uygulaması yapıldığında, iyi honlanmış bir traverten yüzeyi saten dokusuna benzerdir.

Oniks mermer, magma getirimi ile oluşur ve kalsiyum karbonatlı su içeriği oldukça azdır. İçeriğinde madeni tuz miktarı fazla, su miktarı ise azdır. Oldukça saydam ve kristalize bir yapıya sahiptir. Oniks mermer, su mermeri olarak da adlandırılır. Genellikle beyaz, kırmızı, sarı ve yeşil renklerde olup saydamdır. Ayrıca ziynet eşyası olarak da kullanılır.

Granit, en sert ve en dayanıklı mermer türüdür. Zengin renk skalası ile oldukça estetik bir görünüme sahiptir. Yapıları dış etkenlere karşı korur, iç mekanlarda iklimi düzenler ve düzenli bakıma ihtiyaç duymaz. Işığı yansıtmaz, parlaklığını uzun süre korur ve ilk günkü gibi yeni kalabilir. Bu gibi özelliklerinden dolayı modern mimaride tercih edilir. Çeşitli kalınlık ve boyutlarda üretilebilir. Türkiye'de 1990'lı yılların başında kullanılmaya başlanmıştır. Sıvı emme katsayısı oldukça düşüktür, sıvıyı emmez, kolay temizlenir ve hijyeniktir. Asit ve bazların yıpratıcı etkilerinden etkilenmez.