Bir canlının canlılık özelliği taşıyan en küçük yapı taşına hücre denir. "Hücre" kelimesi, Robert Hooke tarafından türetilmiş olup, "küçük odacık" anlamına gelen "cellula" kelimesinden gelmektedir. Hücrenin yapısı ve boyutu, canlının oluşturduğu organın işlevine göre çeşitlilik gösterir. İnsan vücudunu oluşturan hücrelerin sayısı yaklaşık 30 trilyondur. Hücreler temel olarak iki çeşittir. Bu çeşitliliğin sebebi, hücrenin çekirdeğinin zarla çevrili olup olmamasıdır.

Prokaryotik hücreler, bakteriler ve mavi-yeşil alglerde bulunan hücrelerdir. Bu hücrelerde DNA, hücrenin yapısında bulunan sitoplazma içerisinde dağınık halde bulunur. Ribozomları vardır ve hücre zarında mezozomlar bulunur.

Ökaryotik hücreler, sitoplazma, organeller ve çekirdekten oluşur. Hücreler, oluş amacına göre farklı boyut ve şekillerde olabilir. Ökaryotik hücreler; hayvanlar, bitkiler ve mantarlarda bulunan hücre tipidir.

Hücreler, yaşamın temel birimleridir ve her biri belirli bir işlevi yerine getirmek üzere özelleşmiştir. Prokaryotik ve ökaryotik hücreler, yapı ve işlev açısından önemli farklılıklar gösterir. Prokaryotik hücreler genellikle daha basit yapılıdır ve çekirdekleri yoktur. Ökaryotik hücreler ise daha karmaşık yapılıdır ve çeşitli organeller içerir. Bu organeller, hücrenin hayatta kalması ve işlevlerini yerine getirmesi için gereklidir.

Hücrelerin boyutu mikrometre (µm) mertebesindedir, yani bir mikrometre bir milimetrenin binde biridir. Örneğin, bir insan hücresinin çapı genellikle 10-30 mikrometre arasında değişir. Bu, mikroskobik incelemelerle görülebilecek kadar küçüktür.

Hücrelerin enerji üretimi, protein sentezi, madde taşınımı ve bölünme gibi temel işlevleri, canlının yaşamını sürdürebilmesi için kritik öneme sahiptir. Bu işlevler, hücrede bulunan çeşitli organeller tarafından gerçekleştirilir. Örneğin, mitokondriler enerji üretiminden, ribozomlar protein sentezinden sorumludur.